Seda Akman
İlk olarak Bir İstanbul Masalı’nda tanıdık Seda Akman’ı…
Daha sonra Uğur Yücel’in ‘Yazı-Tura’ filmindeki cesur sahneleriyle ve Teoman’la
oynadığı ‘Balans ve Manevra’daki performansıyla, oyunculuğu hafızalarımıza
kazındı.
‘Emret Komutanım’, ‘ Annem’, ‘Hesaplaşma’, Sonbahar’,
‘Mükemmel Çift’, ‘Behzat Ç.’ ve yakın zamanda rol aldığı ‘Küçük Sırlar’
dizisinde de başarılı oyunculuk kariyerini sürdürdü.
Seda Akman, bardağa dolu tarafından bakanlardan… İçinde
bulunduğu dünyayı sindirmiş, yeniliğe açık biri. Önüne çıkan her proje, ona
mutlaka bir şeyler katıyor. Mutluluğun ise aklı başında yaşamakla geleceğine
inanıyor…
Show Tv’de Karakol adlı yeni diziniz
başlıyor. Dizi hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Bölgedeki
artan suç oranını önlemek amacıyla özel bir ekip kuruluyor. Ekibin başına Reşat
komiser getiriliyor. Her bölüm farklı bir olayın peşinden gidecek olan sivil polislerin
hikâyesi, kendi içindeki çatışmalarını da konu alıyor. Aksiyon, polisiye bir
dizi karakol… Nisan ayının son haftası yayına girmesi planlanıyor.
Siz nasıl bir rolü canlandırıyorsunuz?
Ayşe 30
yaşında, Polis Akademisi mezunu bir kız… Hem mesleği hem de yalnız yaşıyor
olmasından dolayı sert bir kabuğu var. Erkek gibi davranır sert ve katıdır. Özel yaşamında motosiklet tutkunudur...
Sert bir polisiye olacak herhalde. Rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz? Kurs vs alıyor musunuz?
Aynen
öyle... Yaklaşık bir aydır motosiklet eğitimi alıyorum. Atış eğitimine de
yeni başladık.
Bu güne dek bu tarz bir projede rol
almamıştınız zannediyorum. Heyecan var mı?
Hayır, böyle
bir projede rol almamıştım. Yaklaşık 2 yıl kadar önce, TRT’de 13 bölüm, “Hesaplaşma”
adında bir polisiye dizi çekmiştik. Elbette heyecan var. Yeni bir projeye
başlamanın heyecanı...
Televizyon dizileri neredeyse bir
filmden daha uzun ve 1 haftalık çekim süresi var. Yani bu da demek oluyor ki;
dizi oyuncularının, rol aldıkları dizi, bir bakıma hayatı oluyor, rol
arkadaşları da ailesi oluyor. Gece gündüz kavramı yok, yorucu ve stresli… Özel
hayatınızla, oyunculuğunuzun dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Şartlar çok zor
tabii ki... Uzun saatler çalışıyoruz ve inanılmaz yoruluyoruz...
Ne kadar zor
olsa da bir şekilde kendimize ayıracak zamanı yaratıyoruz.
Çalışmadığınız zamanlarda yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?
Tabii ki seyahat
etmek... Eğer 2 gün boşluğum olursa, yakın da olsa şehirden uzaklaşmayı
seviyorum. Konser, festival, sergi vs… Arkadaşlarım ve ailemle vakit geçirmeyi
tercih ediyorum.
Oyuncu olmak için nelerden fedakârlık
yapmak gerekiyor? Sınırlarınız neler?
Daha özenli,
daha disiplinli olmak gerektiğini düşünüyorum… Görsel bir iş yaptığımız için
de, kötü görünmek ve bakımsız olmak gibi bir lüksümüz yok.
Tv dizisinin dışında tiyatro ya da
sinema projeniz var mı yakın zamanda?
Tiyatro var
bu sene... Şu anda provalara devam ediyoruz. Don Kişot Tiyatrosu’nun
yapımcılığını üstlendiği “Münasebetsiz” isimli bir komedi oyun. Zafer Algöz,
Melih Ekener, Hidayet Erdinç, Kerem Fırtına, Erkan Pekbay’ın rol
aldığı oyunun premmier tarihi, 21 Nisan. Cevahir Alışveriş Merkezi’nde olacak.
Bir özeleştiri yaparsanız kendinizde,
hangi özelliğinizi beğenip, hangisini beğenmiyorsunuz?
Samimiyet ve
inatçılık…
Kendinizi güzel buluyor musunuz?
Bazen evet,
bazen hayır.
Hayatınızda size enerji veren kimler
ve neler var?
Çalışmak...
Çalıştığım zaman enerjim çok yüksek oluyor… Seyahat etmek... ailemin ve
dostlarımın varlığı…
Moda sizin için ne ifade ediyor?
Gündelik yaşamınızda tarzınız nasıl?
Bire bir
modayı takip etmiyorum. Genellikle spor giyiniyorum. Sade ve şık olmak hoşuma
gidiyor. En çok siyah giymeyi ve siyah-beyaz çizgileri tercih ediyorum.
Teknoloji
ile aranız nasıl? İnterneti kullanıyor musunuz?
Olması
gerektiği kadar... İnternet kullanıyorum ama ihtiyacım olduğunda... Bazen
de telefonda ya da bilgisayarda oyun oynuyorum.